19 Mayıs 2008 Pazartesi

a priori/ a posteriori

a priori/ a posteriori (Lat) [ posteriori; önsel/sonsal; es. t. kablî/bâdî]

Bilginin temeline, kökenine ya da kaynağına ilişkin temel ayrım; Kant’tan bu yana bilgi öğretisinde ana kavram ikilisi.

Doğruluğu deneyimlerimize, gözlemlerimize dayanmayan savlara, önermelere, düşüncelere, yargılara a priori denir. Latince’den gelen sözcük “önceden gelen” demektir.J. S. Mil ve W Quine gibi birkaç düşünür dışında, felsefe tarihinde pek çok kimse mantığın ve matematiğin doğrularının apriori niteliğe sahip olduğunu ileri sürmüştür,

Öte yandan doğruluğu, apriori yargıların tersine, deneyimden, gözlemlerden çıkan önermeler, düşünceler, yargılar ise a posteriori olarak adlandırılır. Bu terim de Latince kökenlidir; “sonradan gelen” demektir. Usçular ile Saul Kripke ve Noam Chomsky gibi kimi günümüz düşünürleri dışında, genellikle, deneyden türetilen tüm bilgilerin a posteriori olduğu kabul edilir.

Aristoteles “apriori” terimini her şeyden önce gelen şeyleri betimlemek için kullanırdı. Aristoteles, önce gelenin bilgisine. belli bir nedensellik ilişkisinin bilgisiyle erişebileceğimizi avundu. Ona göre, şeyler arasındaki nedensel ilişkiyi tasımlar mantığıyla oluşturup açıklamak olanaklıydı.

Descartes ise “apriori” terimini genel olarak bilginin temellerini araştırırken kullandı. Ona göre, kendi varlığımızın bilgisi aprioridir; çünkü hem bu durumun yadsınması çelişkiye yol açar hem de varlığımızın doğasını enine boyuna düşünmek için deneyimlerimize gereksinim duymaya.

Günümüzdeki kullanımlarına önemli ölçüde damgasını vuran Kant’tan önce apriori/aposteriori terimleri, mantıksal tanıtlamalarda izlenen yollan birbirinden ayırmak için kullanılırdı. Usavurma “nedenlerden sonuca” doğru yapılırsa, tanıslama apriori; tanıtlama “sonuçtan nedenlere” doğru yapılırsa aposteriori sayı link. Bu durum XVIII. yüzyıl ortalarına kadar, özellikle Wolff ile Baumgarten tarafından sürdürüldü. Hume’un eleştirdiği bu yorumu, Kant büyük oranda geliştirerek apriori/aposteriori kavramlarını bilgi oluşturucu öğeler olarak yeniden tanımladı.

Felsefe Sözlüğü- A.Baki Güçlü; Erkan Uzun; Serkan Uzun; Ü.Hüsrev Yoksal-Bilim ve Sanat Yayınları

Hiç yorum yok: