19 Mayıs 2008 Pazartesi

anarşi

[İng. anarchy, Fr. anarchie, Alm. anarchisme]

Yunanca’da “yönetimi olmayan”, “yönetimsiz” anlamına gelen ana kaos sözcüğünden türetilmiş terim. Yaygın olarak iktidar ya da erk tanımazlık olarak bilinen, kimileyin bilinçli olarak olumsuz anlamlar yüklenen “anarşi” terimi, gerçekte geniş anlamıyla düzenin sürdürülmesi için yönetimin ya da yönetici bir iktidarın, bir “baş”ın gereksiz olduğunu vurgular.

Bu bakımdan “anarşi” olumsuz bir yaklaşımdan çok olumlu bir toplumsal talebe karşılık gelmektedir. Başka türlü söylendikte, topyekün bir karmaşa durumundan çok herhangi bir kişi ya da kurumun ötekiler üzerinde tahakkümünün ortadan kalktığı, iktidar ilişkilerinin dışlandığı ya da ötelendiği bir toplumsal düzene karşılık gelmektedir. Yine de kimi anarşist düşünürlerin sözü edilen bu duruma geçiş dönemini ya da yöntemini şiddet kullanmaya dayandırdıklarını da unutmamak gerekir. Ancak bu anarşi döneminin bir özelliği değil, bu döneme geçişin bir yöntemi olarak algılanmalıdır.

Kendini anarşist olarak tanımlayan ilk düşünür olan Pierre-Joseph Proudhon (1809-1865), anarşiyi bir efendi ya da bir hükümdarın olmadığı geleceğin toplumsal düzeni olarak tanımlamaktadır. Bu tanımda Proudhon, iktidar ve yetkeyi toplumsal düzenin sağlayıcısı ya da koruyucusu olmaktan çok düşmanı olarak reddeder ve anarşi yanlılarına yöneltilen toplum ve düzen karşıtı olma suçlamalarını gerisin geriye anarşi karşılanma yönlendirir. Bu yolla, karalanan ve hor görülen terimi arındırıp hak ettiği yere yerleştirmeyi amaçlar.

Tarihsel olarak anarşi ve anarşizm çeşitli yanlış anlamaların esiri olmuştur. 0nu daha çok yoksayıcılık ve yıkıcılıkla özdeş görme eğilimi anarşizm tartışmalarının çerçevesini oluşturagelmiştir. Oysa ki bütün yeniden yapılandırma tasarılarına yaptıkları keskin eleştirilere karşın, anarşistlerde yıkıcılık kurucu tek öğe olarak görülmemiş, her zaman yeni bir düzenin kurulması ya da kurulacağı öngörülmüştür. Anarşiye giden yolda anarşistlerin her zaman şiddet eğilimleri olmuştur; ancak, anarşist öğretinin temel dayanağı şiddet eğilimi değil yeni, iktidarsız ve ahlaklı özyönetime dayanan bir toplumsal düzen önlemi olmuştur ve olacaktır da.



Felsefe Sözlüğü- A.Baki Güçlü; Erkan Uzun; Serkan Uzun; Ü.Hüsrev Yoksal-Bilim ve Sanat Yayınları

Hiç yorum yok: